MHP Lideri Devlet Bahçeli: “Kılıçdaroğlu’nun Kanlı Destekçileri HDP’dir, PKK’dır, YPG’dir, FETÖ’dür”

04
MAY

MHP Lideri Devlet Bahçeli: “Kılıçdaroğlu’nun Kanlı Destekçileri HDP’dir, PKK’dır, YPG’dir, FETÖ’dür”

Muğla mitinginde konuşan MHP Lideri Bahçeli, 'Sayısı 6 ile başlayıp 9'a çıkan kumar masası, ülkemizin geleceğini karartma, kundaklama arayışındadır. Kılıçdaroğlu’nun kanlı destekçileri HDP’dir, PKK’dır, YPG’dir, FETÖ’dür' dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Muğla'da "14 Mayıs'ta Aziz Milletim Sıra Sende" temalı açık hava toplantısında açıklamalarda bulundu.

İşte MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:

“Aziz Milletim Sıra Sende” temasıyla düzenlediğimiz bu açık hava toplantımıza teşrif eden, gücümüze güç katan, heyecanıyla önümüzü aydınlatan Muğlalı kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. 10 gün sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Dönem Milletvekilliği Genel Seçimlerinin ülkemizin dirliğine, milletimizin birliğine, demokrasimizin geleceğine, insanımızın huzur ve refahına hayırlı sonuçlar getirmesini Allah’tan niyaz ediyorum. Bunun yanında seçimlerin saygı, sağduyu ve demokratik olgunluk içinde gerçekleşmesini diliyorum. Bugünkü toplantımızın tertip ve temininde emeği geçen tüm dava arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Hepinize hoş geldiniz, safalar geldiniz diyorum.

Deniziyle, güneşiyle, doğal güzellikleriyle, en önemlisi mert, müşfik ve merhamet sembolü insanıyla Muğla her zaman göz bebeğimiz olmuştur. Muğla, her şart altında zulmün karşısında, mazlumun yanında durmuştur.

"İki eliyle kalp işareti yapan ikiyüzlü siyasetçiler Muğlalı kardeşlerimi aldatamazlar”

İki eliyle kalp işareti yapan ikiyüzlü siyasetçiler Muğlalı kardeşlerimi aldatamazlar. Bukalemun siyasetçilere Muğlalı yüz vermez, fırsat vermez, izin vermez, şans vermez. Milli ve manevi değerlerle çatışıp çelişen siyasi ittifakların Muğla’yla muhabbet bağı olamaz. Önümüzde tarihi bir seçim vardır. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız 74 ülkede, 177 merkez ile 46 gümrük kapısında 27 Nisan 2023 tarihinden 9 Mayıs 2023 tarihine karar oylarını kullanacaklardır. 3,4 milyon vatandaşımızın iradesi sandığa yansıyacaktır.

Bazı ülkelerde demokrasi düşmanları sahne almıştır. Bölücü terör örgütü yandaşları vatandaşlarımızın hür iradesine kilit vurmak istemişlerdir. Bu vandallığın görüldüğü ülkelerde demokrasi cellatlarına maksatlı şekilde sessiz kalınmıştır. Sandık demokrasinin namusudur. Bu namusa musallat olanlar insanlık düşmanıdır. Bölücü ve terörsevicilerin demokrasi iddiası, özgürlük istekleri, insan hakları ifadeleri baştan ayağa sahtekârlıktır. Yurt içinde ve yurt dışında yaşayan her vatandaşıma çağrımdır: Mutlaka sandığa gidiniz, mutlaka oyunuzu kullanınız, ülkenize ve geleceğinize mutlaka sahip çıkınız. Siz sahip çıkmazsanız Türkiye’yi ateşe atacaklar. Siz sahip çıkmazsanız aydınlık yarınlarınızı karanlığa boğacaklar.

Hepinize soruyor, muazzam haykırışınızı duymak ve duyurmak istiyorum:

√ Cennet vatana sahip çıkacak mısınız? (Evet)

√ Ay yıldızlı al bayrağa sahip çıkacak mısınız? (Evet)

√ Türkiye’ye sahip çıkacak mısınız? (Evet)

√ Hakkınıza, haysiyetinize, hukukunuza sahip çıkacak mısınız? (Evet)

Bu evetlerinizin ilhamıyla “Aziz Milletim Sıra Sende” diyorum.

Bu evetlerin görkemiyle “Muğlalı Kardeşlerim Sıra Hepinizde” diye sesleniyorum.

Huzurlu bir Türkiye için Aziz Milletim Sıra Sende.

Ekonomik gelişmişlik için Aziz Milletim Sıra Sende.

Türk ve Türkiye Yüzyılını gerçekleştirmek için Aziz Milletim Sıra Sende.

Lider Ülke ve Süper Güç Türkiye’yi inşa etmek için Aziz Milletim Sıra Sende.

Dünya genelinde turizm alanında parmakla gösterilen bir Türkiye için Aziz Milletim Sıra Sende.

Sanayide, tarımda, hayvancılıkta, sağlıkta, ulaştırmada, ekonomide, enerjide, istihdam, ihracat, yatırım, üretim sahasında yeni ve güçlü atılımlar için Aziz Milletim Sıra Sende.

14 Mayıs seçimleri yeni yüzyılın demokratik eşiği, milli ve manevi değerlerin rehberliğiyle geçilmesi gereken ilk kavşağıdır ve Sıra Aziz Milletimizdedir.

Siz söyleyiniz, sorduğum şu sorulara kararlılıkla ve kalben cevap veriniz:

√ 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerine hazır mısınız? (Evet)

√ Şartlar ne olursa olsun sandığa gidecek misiniz? (Evet)

√ Sandığın başında, bir oyunuzu Milliyetçi Hareket Partisi’ne, bir oyunuzu da Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a verecek misiniz? (Evet)

√ TBMM’de Cumhur İttifakı’nı güçlendirecek misiniz? (Evet)

√ Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine destek olacak mısınız? (Evet)

Rabbim sizleri nazarlardan, afatlardan, zararlardan, musibetlerden, kem gözlü, kof sözlü fitnecilerden korusun, kollasın diyorum. Birlikte çok daha güçlüyüz. Birlikte çok daha güzeliz. Elbette yaparız, hep birlikte başarırız. Allah hepinizden razı olsun. Heyecanınız umutlarımızı diri tutuyor. Kahramanca duruşunuz iç ve dış ihanet şebekesini ürkütüyor. “Devlet ve Milletiyle Her Şeyden Önce Türkiye.”

Hep Birlikte Türkiye’yiz. Hepimiz Türk milletiyiz. Siyaset, millete hizmet vasıtasıdır. Siyasetçi dürüst olmalı, sorunlara çözüm üretecek yetkinliğe ve yeterliliğe haiz olmalıdır. Biz hadim bir yürekle, haysiyetli ve ilkeli bir mücadele çizgisiyle her zaman sizlerin yanındayız. Sözümüz milletin sözüdür. İrademiz milletin iradesidir. Sevdamız Türkiye’dir.

Kim ne yaparsa yapsın, hangi provokasyona müracaat ederse etsin, biliniz ki ayrılmayacağız, ayrışmayacağız, kavga ve karışıklık bekleyenlerin oyunlarına gelmeyeceğiz. Ancak zillet ittifakı tehlike saçmaktadır. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ağırlaştırılmış etnik ve mezhep kutuplaşmasını kışkırtmaktadır.

Sayısı altıyla başlayıp sonunda dokuza çıkan kumar masası ülkemizin geleceğini karartma, kundaklama arayışındadır. Türk milleti bu tuzağa düşmez, düşmeyecektir. Muğla bu kötülüğe geçit vermez, müsaade etmez, etmeyecektir.

“Kılıçdaroğlu’nun kanlı destekçileri HDP’dir, PKK’dır, YPG’dir, FETÖ’dür”

Zillet ittifakının “Ortak Politikalar Mutabakat Metninde, “Güvenlik ve terörle mücadele politikasının Batı’yla entegre edileceği” ifade edilmiştir. Milli güvenliğimizin neresini, nasıl ve niçin entegre edecekler? Terörle mücadele politikasının entegresini nasıl ve hangi hakla yapacaklar? Zillet ittifakının gizli ajandası teslim olmuş bir Türkiye’dir. Kılıçdaroğlu’nun sinsi amacı egemenlik çıkarlarından vazgeçmiş bir Türkiye’dir. Kılıçdaroğlu’nun kanlı destekçileri HDP’dir, PKK’dır, YPG’dir, FETÖ’dür. HDP’nin bir eşbaşkanı 28 Nisan 2023 tarihinde dedi ki:

“Bu rejimi değiştirmek için Kılıçdaroğlu ile hedeflerimiz örtüşüyor, destekleyeceğiz.” Bir başka HDP’li bölücü milletvekili adayı 100 yüzyıllık Cumhuriyet’i değiştirmeyi vaat etmiştir. Şu pervasızlığa, şu şımarıklığa, şu kepazeliğe bakar mısınız? Anlaşılan Cumhuriyet zillet ittifakını rahatsız ediyor. 29 Ekim 1923 ruhu Kılıçdaroğlu’nun uykularını kaçırıyor. Muğla’dan sesleniyorum, Türkiye’de rejimi değiştirecek, Cumhuriyet’i yıkacak bir alçak, bir şerefsiz henüz anasının karnından doğmadı.

Kılıçdaroğlu soracağım sorulara derhâl cevap vermelidir:

HDP’yle yapılan görüşmede rejimi değiştirme hususunda söz birliği, hedef birlikteliği yapıldı mı?

Özerklikten federasyona kadar farklı farklı bölünme modelleri konuşulup üzerinde mutabakata varıldı mı?

Kılıçdaroğlu’nun terörist Demirtaş’ı serbest bırakma açıklamasını biliyoruz da, acaba İmralı canisini önce ev hapsine, sonra da dağlara bırakılma konusunda ittifak sağlandı mı?

Kutuplaşmadan ve savrulmadan şikayet eden bu zat, Türkiye’yi barıştıracağım derken neyi kast ediyor?

Ülkemizde küs kim, kırgın kim, kavgalı kimler?

Kumar masasından başka anlaşmazlık ve gerilim nerede var?

Atatürk Havalimanı’nı CIA ilişkili ABD’li bir şirkete vereceğim diyen Kılıçdaroğlu diyet borcunu ödeme vaadini taksit taksit paylaşmaktadır. Fakat hevesi kursağında kalacaktır. Hayalini kurduğu, hedefini koyduğu, temelini dinamitlemek istediği karanlık bir ülke tablosuna asla ulaşamayacaktır. Zira 14 Mayıs’tan sonra Kılıçdaoğlu ve yanında hizaya girmiş parti başkanları tarihin çöp sepetine atılacaklardır. Savunma projelerine dokunacaklarını söyleyenleri Muğla affetmez.

“Çünkü baktıkları yer Kandil’dir, Brüksel’dir, Berlin’dir, Londra’dır, Vashington’dur”

İHA’larımıza, SİHA’larımıza, İnsansız Savaş Uçağımız Kızılelma’ya, Milli Muharip Uçağımız KAAN’a, TCG Anadolu’ya, Hürkuş’a, köprülerden barajlara, otoyollardan demiryollarına, tünellerden dev şantiyelere varıncaya kadar hazımsız olanları Türk milleti asla hoş görmez. Diyorlar ki savaşa mı gidiyoruz? Bu milli ve yerli savunma sanayi ürünlerinin niçin gösterildiğini, neden devamlı gündemde tutulduğunu soruyorlar. Çünkü baktıkları yer Kandil’dir, Brüksel’dir, Berlin’dir, Londra’dır, Vashington’dur. Türkiye’nin yükselişinden memnun değiller. Türkiye’nin makus talihini yenmesinden mutlu değiller.

Soruyorum sizlere:

√ Silah ve savunma sanayindeki atılımlardan memnun musunuz? (Evet)

√ Bu kapsamda mezkur sanayideki yerlilik ve millik oranının yüzde 80’e çıkmasından gururlu musunuz? (Evet)

√ Türkiye’nin her alanda kendi kendine yeten bir ülke olma mücadelesine destek oluyor musunuz? (Evet)

√ Dünyada parmakla gösterilen bir Türkiye’yi durdurmak isteyenleri tasfiye etmeye var mısınız? Buna kararlı mısınız? Söz veriyor musunuz? (Evet)

O halde, bu evetlerin aydınlığı ve feyziyle tekrar söyleyiniz:

√ 14 Mayıs’ta Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy verecek misiniz? (Evet)

√ Muğla milletvekili adaylarımızı TBMM’ye gönderecek misiniz? (Evet)

√ Cumhur İttifakı’nı sahiplenecek misiniz? (Evet)

√ Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a yola devam diyecek misiniz? Oyunuzla yanında olacak mısınız? (Evet)

İşte irade, işte meydan, işte Muğla’nın dirayet ve inancı.

Asgari ücret üzerindeki vergileri kaldırmayı vaat eden, ne var ki 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren asgari ücretin gelir vergisinden ve damga vergisinden istisna edildiğini dahi bilmeyen Kılıçdaroğlu, cahil cesaretiyle atıp tutmayı bıraksın da bir zahmet Muğla’ya baksın, zilletin musluğunun 10 gün sonra kesileceğini de şimdiden görsün.

“Bugünkü CHP yönetimi, HDP’nin oyun uşağı haline gelmiş, yapboz tahtasına dönüşmüştür”

HDP’nin sözde demokratik tutum belgesiyle, CHP’nin ikinci yüzyıla çağrı beyannamesi aynı tornadan çıkmıştır. Bugünkü CHP yönetimi, HDP’nin oyun uşağı haline gelmiş, yapboz tahtasına dönüşmüştür. Kılıçdaroğlu Türkiye düşmanlarının paravan Cumburbaşkanlığı adaylığına tamam demiştir. Bugünkü CHP yönetimi, Gazi Mustafa Kemal’in hatıra ve emanetleriyle yollarını kapanmamak üzere ayırmıştır. Bugünkü CHP yönetimi, PKK’yla ittifak tüneline girmiş, HDP’yle bölücülüğün gergefinde işlenmiştir.

İP ise bunların proje süsüne, zillet mezesine dönüşmüştür. Kitabın ortasından konuşuyorum, HDP’yle veya kayyumu Yeşil Sol Parti’yle ortaklık, şehitlerimizin kanının, analarımızın gözyaşlarının dökülmesine alçakça hizmettir. CHP’ye verilecek her oy Mehmetlerimize kurşundur.

İYİ Parti’ye verilecek her oy yıkıma destektir. Kılıçdaroğlu’na verilecek her oy Türkiye’ye suikasttır. HDP’yle gelecek planlamak, siyaset denkleminde buluşmak devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü kurcalamaktır.

“CHP ile İP işte böylesi bir tezgahın gönüllü müdavimleridir”

CHP ile İP işte böylesi bir tezgahın gönüllü müdavimleridir. Bunlar yüz karasıdır, yürek sızısıdır, demokrasi infazcısıdır. Biz şehitlerin hesabını soracak millet iradesinin temsilcileriyiz. Biz ihanetin kafasını ezecek, milli varlığımıza ve egemenlik haklarımıza can pahasına sahip çıkacak millet kudretiyiz.

Biz Milliyetçi Hareket Partisi’yiz. Biz Cumhur İttifakı’yız. Biz Türk milletinin ruh köküyüz. Herkes şerefi kadar, ederi kadar, haysiyet ve namusu kadar konuşursa, karşımızda siyasi bölücülerden, terör işbirlikçilerden ağzını açıp da bir şey söylemeye hiç kimsenin hali ve hakkı olamaz. Değerleri çatıştırarak siyasi geleceğini kurtarmaya çalışanların, cepheleşmeleri siyasi varlık sebebi olarak görenlerin ve gerilim ortamından beslenenlerin şu hususu çok iyi anlamaları gerekmektedir:

Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye’nin milli birliğinin, toplumsal huzurunun, dayanışma ruhunun temel harcı ve güvencesidir. Türkiye’yi kamplara ayırarak çatışma ortamına davetiye çıkaranlara geçit vermeyecek yegâne siyasi güç Milliyetçi Hareket Partisi ile yaprağın dahi kımıldamadığı en ağır ve ümitsiz şartlarda fikri namus imtihanından şerefle geçmiş olan Türk milliyetçileridir. Devletimiz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde verilen muhteşem bir bağımsızlık ve kurtuluş mücadelesi ile aziz milletimizin iradesiyle kurulmuştur.

Büyük milletimizin değer ve ülküleri ise 100 yıl boyunca varlığında ruh ve anlam bulduğu Cumhuriyetimizin himayesi ve koruması altında şekillenmiş ve yükselmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye’de birlik ve beraberlik içerisinde toplumsal barışın, refahın, huzurun ve güven ortamının kalıcı olarak tesis edilmesini hedeflemektedir.

Elbette yapacağız, Cumhur İttifakı olarak muhakkak başaracağız. Bu hedefe ise demokratik rejimin bütün kurum ve kuralları ile sağlıklı işleyebilmesi şartıyla, demokrasiyi özümsemiş bir kavrayışla, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi vasıtasıyla ulaşılacağına inanıyoruz.

Cumhur İttifakı için yüksek hedeflere ulaşmak milli bir görev ve vatan borcudur. Hiç kimse boş yere hayal kurmasın, boşuna heveslenmesin. Bu millet biziz, bu devlet biziz, bu vatan biziz, istikbalin mimarı da bizler olacağız. Türkiye’nin geleceğinin en büyük teminatı, cepheleşme, kamplaşma ve kutuplaşmalara son vermek, terörün kökünü kazımak, ortak milli ve manevi değerler etrafında birleşmek, kenetlenmek ve kucaklaşmaktır.

Bizim gönlümüzde herkese yer vardır. Bizim muhabbetimiz her insanımızı kavramaya ve kuşatmaya yetecektir. Türkiye’nin ve Türk milletinin geleceğini her mülahazanın üstünde tutuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devletini kuruluş ilkeleri, siyasi yapısı ve milli ve manevi değerleriyle sonsuza kadar yaşatmaya ve bu uğurda gerekiyorsa her bedeli seve seve ödemeye hazırız, buna da yeminliyiz.

“Bu itibarla Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi tekrar uygulamayı hedeflemek binbir gece masalları kadar gerçek dışıdır, hayal tacirliğidir”

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ortaya konulan güçlü ve istikrarlı hükümet modeli 15 Temmuz darbe girişiminin yaralarını sarmış, milli beka kararlılıkla ve kahramanca müdafaa edilmiştir. Bu sistemin ilk beş yılı başarıyla geçmiştir. İkinci beş yıllık dönemi de sizlerin desteğiyle 14 Mayıs’tan sonra başlayacaktır. Irak, Suriye, Libya, Karabağ gibi bölgesel sorunların üstesinden gelinmiştir. Dünya tarihine geçen küresel bir salgınla mücadelede kararlı bir yönetim sergilenmiştir. Rusya-Ukrayna Savaşı’nda dirayetli bir yönetim ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin rüştü yeniden ispat edilmiştir. Ölmüş ve ortadan kalkmış bir sistem güçlendirilemez.

Bu itibarla Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi tekrar uygulamayı hedeflemek binbir gece masalları kadar gerçek dışıdır, hayal tacirliğidir. Milletin geleceği nasıl ve ne zaman yapılacağı belirsiz bir hükümet sistemi değişikliği ile karartılamaz. Siyasi kriz ve koalisyon dönemlerine geri dönemeyiz. İstikrarsızlığa özlem duymak Türkiye’nin önüne taş koymaktır. Buna da Muğlalı kardeşlerim müsaade etmeyecektir. Türkiye’nin geleceği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, geleceğin mimarı da Cumhur İttifakı’dır.

Şimdi hepinize soruyorum:

√ Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açık ara farkla tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesine var mısınız? (Evet)

√ Milliyetçi Hareket Partisi’nin Muğla’dan milletvekili kazanmasına destek olacak mısınız? (Evet)

√ 14 Mayıs’ta takdir ve tercihinizle Cumhur İttifakı’nın yanında duracak mısınız? (Evet)

√ Yeni bir anayasa için milletvekili sayımızı artıracak mısınız? (Evet)

√ Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne var olan desteğinizi sürdürecek misiniz? (Evet)

√ Söz veriyor musunuz? Sandıklardan taşıyor muyuz? Cumhurun zaferine birlikte imza atıyor muyuz? (Evet)

Maşallah, bu ne heybet, bu ne heyecan, bu ne görkem böyle. Her vatandaşımı Türkiye ve Türk milleti ortak paydasında buluşmaya çağırıyorum. Bizim çağrımız, halkın, haklının ve hakkı yenmiş gariplerin çağrısıdır. Bizim çağrımız, Lider Ülke Türkiye’nin tarihten gelen çağrısıdır. Bizim çağrımız, 85 milyon Türk vatandaşımızın huzur çağrısıdır. Biz, ekonomik teröristlere karşı ekmeğimizin, emeğimizin, alın terimizin tarafındayız. Biz, tek devletin, tek milletin, tek bayrağın, tek vatanın tarafındayız. Biz, bağımsız ve güçlü Türkiye’den, büyük Türk milletinden tarafız. İnancımıza göre feda edilecek, yok sayılacak, ihmaline göz yumulacak tek bir insanımız yoktur. Küresel komplolara karşı devletin safındayız. Biliniz ki, kararlılığınız dosta güven vermektedir. Haykırışlarınız düşmana korku salmaktadır.

Engelleri aşmak için Aziz Milletim Sıra Sende.

Dik baş, tok karın, mutlu yarın için Aziz Milletim Sıra Sende.

Tuzakları bozmak için Aziz Milletim Sıra Sende.

Hep Birlikte Türkiye’yiz demek için Aziz Milletim Sıra Sende.

Türk ve Türkiye Yüzyılına erişmek için Aziz Milletim Sıra Sende.

Elbette başaracağız, birlikte başaracağız. Her yöremizi, bin yılın barışından ve kardeşliğinden doğmuş her insanımızı kucaklıyoruz. Herkese elimizi uzatıyoruz. Hiç kimseyi ayırmıyoruz. Hiç kimseyi dışlamıyoruz. Cumhuriyet’in 100’üncü yıldönümünde Seçim Beyannamemizde açıkladığımız sosyal, siyasal ve ekonomik mahiyetli 100 sözümüzü gerçekleştirmek için birlikte yürüyelim istiyoruz.

“Herkes eşittir Türkiye” diyoruz. Kaderimiz birdir, kanımız birdir, kararımız birdir, kavlimiz birdir, biz kardeşiz, biz büyük bir medeniyetin mirasçılarıyız. Olacaksa birlikte olacak, başarıya da birlikte ulaşılacaktır. Allah razı olsun sizlerden; yolunuz, bahtınız ve alnınız açık olsun. Her birinizi Cenab-ı Allah’a emanet ediyor, 14 Mayıs’ta hem milletvekili adaylarımıza hem de Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a desteklerinizi bekliyorum.

Sağ olun, var olun diyorum. Ne Mutlu Türküm Diyene.

KAYNAK