MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Dr. İzzet Ulvi Yönter: "Bunlar daha 8 ay önce Türkiye'yi beraber yöneteceğiz diyorlardı. Kemal Kılıçdaroğlu'na 'Sayın Cumhurbaşkanım' diye hitap ediyorlardı. Birbirlerine güzellemeler yapıyorlardı. Geldiğimiz bu aşamada birbirlerine demediklerini bırakmıyorlar. CHP siyaset üretemiyor. Köküyle kimliği ile fikriyatı ile bağı tamamıyla kopmuş vaziyette." dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Dr. İzzet Ulvi Yönter önemli açıklamalarda bulundu.
MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, A Haber'e özel açıklamalarda bulundu. Yönter, CHP ve DEM Parti ile ilgili "Bu iki parti aynı gövdenin parçalarıdır." dedi.
İşte o açıklamalardan satır başları;
YEREL SEÇİMLERE DOĞRU
Cumhur İttifakı'nın Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine hızlı bir şekilde adım attığı Türkiye'ye uyanacağız ve merhaba diyeceğiz. Yerel yönetimlere düşen zillet gölgesinin kaldırıldığı bir Türkiye'ye adım atacağız. Fetret devrinin bittiği bir Türkiye'ye ulaşacağız. Bilhassa İstanbul'da.
Uğraştıran değil, ulaştıran bir İstanbul'a ulaşacağız. Dedikodudan fitneden arınmış bir yerel yönetimle buna müzayir merkezi yönetimle Türkiye Yüzyılı'na çok güçlü bir şekilde giriş yapacağız. 1 Nisan'dan çok umutluyuz. 31 Mart'ta da Cumhur'un başarısını milletçe yaşayacağız.
6'LI MASA DAĞILDI
Verilmiş sadakamız varmış. Allah bizleri korumuş. Bunlar daha 8 ay önce Türkiye'yi beraber yöneteceğiz diyorlardı. Masalarda yemek menüsü beğeniyorlardı, oturup kalkıyorlardı, toplanıp dağılıyorlardı vs. Kemal Kılıçdaroğlu'na 'Sayın Cumhurbaşkanım' diye hitap ediyorlardı. Birbirlerine güzellemeler yapıyorlardı. Geldiğimiz bu aşamada birbirlerine demediklerini bırakmıyorlar.
"DEM'LENMİŞ BİR CHP VAR!"
Birbirlerini rezil ediyorlar. Birbirlerinin kuyusunu kazıyorlar. Birbirlerinin uçurumu olmuşlar. Bunlarda ilke, ülkü ve ülke hassasiyeti yok. Bunlarda ne var peki? Çıkar var. Başka? Acaba cebi nasıl doldururum? Bu var. Türkiye'nin aleyhine bir ittifak, siyasi ilişki ağı nasıl oluşur bunun arayışı var. DEM'lenmiş bir CHP var.
"KILIÇDAROĞLU'NU OFİSE HAPSETTİLER"
Hakikatten de dün Kemal Kılıçdaroğlu'nu pamuklara sarmaya kıyamıyorlardı. Bugün bir ofise hapis ettiler. Kılıçaroğlu'nun adını ananı CHP'nin kapısından atıyorlar. Vefa mı bu? 8 ay önce yaptığınız mı doğru? Şimdiki mi doğru?
"TÜRKİYE'NİN ALTINI OYMAK İÇİN UĞRAŞIYOR"
CHP siyaset üretemiyor. CHP DEM'lendiğinden dolayı kafası iyi değil. Köküyle kimliği ile fikriyatı ile bağı tamamıyla kopmuş vaziyette. Siyaset üretemeyen bir parti ne yapar? Kriz üretir. Kaos üretir. CHP şu anda DEM'lene DEM'lene Türkiye'nin altını oymak için uğraşıyor. Başka yaptığı bir şey yok.
Şu anda CHP'de kimin ön planda olduğu, kimin belirleyici olduğu veya kimin ne yaptığı belli değil. Davul Ahmet'in omuzunda ise tokmak Mehmet'in elinde. Karmakarışık vaziyetteler.
"ÖZGÜR ÖZEL ATEŞLE OYNUYOR"
CHP'nin esirleşmiş tutsaklaşmış yeni genel başkanı ateşle oynuyor Sayın Genel Başkanımızın Manisa'da ifade ettiği üzere. Ağzından çıkan kulağı duymuyor. Her meseleyi Türkiye'nin karşısına getirip bir tehdit vasıtası haline dönüştürüyor. Çünkü oturmuş olduğu koltuğu hazmedemedi. Sayın Özel'e on gömlek büyük geldi. Kaldıramadı. Çelişkide bocaladıkça yanlışı savunacak gerekçeyi bulma arayışına yöneldi.
"TÜRKİYE GÜCÜNE GÜÇ KATACAK"
CHP ve diğer eski ittifak ortakları Türkiye'nin şu anda önüne koyulmuş takozudur. 31 Mart'ta zillet ittifakının yerel yönetimlerde kalan bakiyesinin temizlenmesiyle Türkiye gücüne güç katacak.
Türkiye'de yerel yönetimlere hakim bir algı belediyeciliği var. Bir sosyal medya belediyeciliği var. Bir yalan belediyeciliği var. Bir iftira belediyeciliği var. Maske belediyeciliği var. Bunların hepsi 31 Mart'ta tasfiye edilecek. Türkiye umuda uyanacak. Türkiye yeni yüzyılda daha güçlü bir şekilde ilerlemek için güç toplamış vaziyette enerjisini toplamış vaziyette ileri atılmak için ben de varım diyecek.
Hiç kime boşuna hesap yapmasın. Cumhur İttifakı şu anda milletimizden muazzam ilgi ve destek görüyor.
CHP – DEM PAZARLIĞI
Bunlar medya üzerinden yapılan pazarlıkların tortuları. DEM İstanbul'da mesela aday çıkartacağını ilan etti. Bunu 9 Şubat olarak açıkladı. 9 Şubat'ı niye bekliyor? Madem aday çıkaracaksın hemen çıkar. Ne bekliyorsun? Kimi bekliyorsun? Senin kulağına kim ne fısıldayacak?
9 Şubat'a kadar CHP ile hangi pazarlıklar görülecek? Hangi konu başlıkları müzakere edilecek? Hangi belediyeler veya belediye meclis üyelikleri alıp verilecek? Bunların açıklığa kavuşması lazım.
"ALAY EDİYORLAR!"
Hem CHP hem DEM içinde kapalı. Şu anda DEM milletle alay ediyor. CHP alay ediyor. Niye? Görüşüyorlar zaten. Özgür Özel'in grup toplantılarına bakınız. DEM'in sanki bir numaralı avukatı haline dönüşmüş vaziyette. Müdafaa makamı Özgür Özel olmuş.
DEM'ci bir milletvekili ile Özgür Özel'i buradan baktığımızda ayırt etmemiz mümkün değil. Bu nasıl garip bir ilişki? Ne tuhaf bir ilişki? Size bunu kim dayattı? Kim bunu sipariş verdi?
"CHP DEM'DEN, DEM CHP'DEN KOPAMAZ"
Şimdi farklı yerlerde aday çıkartacağını söylüyor. Bu pazarlıklar sürüyor. Kızışıyor. Bu pazarlıkların CHP ile DEM'in tam olarak bütünleşerek sonuçlanacağı kanaatindeyim. CHP DEM'den, DEM CHP'den kopamaz. Bunlar siyam ikizine dönüşmüş vaziyetteler. Bunlar bir yüzün iki yanağı. Bunlar birbirlerinden vazgeçemez.
"BOŞUNA PKK'LININ ELİĞİNİ ETEĞİNİ ÖPMEDİ"
CHP DEM'in DEM CHP'nin içine girmiş. Nasıl kopacaklar bunlar? Aynı gövdenin parçaları. Özgür Özel boşuna bir bölücünün bir PKK'lının elini eteğini öpmedi. Boşuna PKK'ya bölücülere güzellemeler yapmıyorlar. Boşuna değil bunlar.
"DEM'LENMİŞ CHP!"
DEM'lenmiş CHP Türkiye'nin önündeki en büyük engeldir. CHP'nin demokratlaşması lazımdır. Faşizan çizgiden uzaklaşması lazımdır. Terörle arasına mesafe koyması lazımdır. Aklına başına alması lazım ayık olması lazımdır. DEM'den uzak kalması iyi olur. Ama olamaz. Birbirlerinin içine geçmişler. Öyle karmaşık bir hal almışlar ki bu iki siyasi organizmayı birbirinden çekip kopardığınızda ikisinin de imhasına neden olabilirsiniz. Ama millet bunu yapacak.
İYİ PARTİ'DE SON DURUM
8 ay önce Türkiye'yi beraber yönetmek için millet huzuruna çıkmış partilerin şu anki durumuna bakıyoruz. Muazzam bir çelişki. Neresinin tutar dalı var bilmiyorum. Bu tamamıyla çıkar odaklı bir çatışma, çekişme ve çelişme.
"UÇURUMDAN DÖNMÜŞÜZ"
Türkiye büyük bir musibetten kurtulmuş 14 ve 28 Mayıs'a. Büyük bir infialin eşiğinden dönmüşüz. Uçurumdan dönmüşüz. Siz dün kucak kucağaydınız.
İYİ Parti'de politikasızlık baştan ayağa hakim. Onlarda da kimin ne dediği belli değil. Ne yağacakları belli değil. Günbegün politika, söylem değiştiriyorlar. Kaynayan kazan kapak tutmuyor. Kriz çok büyük.
Muhalefetteki çatı yerinde durmaz. Şiddetli bir rüzgar geliyor. Bu bir demokrasi fırtınası. Bu fırtınayı estirecek millet.
Avrupa Komisyonu Parlamenterler Meclisi 24 milletvekili Türkiye aleyhine bir karar aldı. FETÖ'cülerin insan hak ve hukukuna uygun bir şekilde yargılanmadığı ile ilgili. Aralarında iki tane DEM'li milletvekili var. Türkiye aleyhine alınan bir karara bir Türkiye husumetine iki DEM milletvekili imza attı. Evet dedi.
Bu konuda Cumhur İttifakı uyanan Türk tarihinin müjdesi olarak bu ülkeye sahip çıkacak. Recep Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli birlikteliği Türkiye'yi ayakta tutuyor. Umut, gelecek, istiklal ve istikbal demek. Türkiye Yüzyılı demek.
"İSTANBUL MURADINA KAVUŞACAK"
İstanbul fethin namusuna sahip çıkacak. İstanbul kaybolan 5 yılın telafisini yapacak. İstanbul aslına mutlaka dönecek. İstanbul kamburu atacak yükten kurtulacak.
Başaracağız, İstanbul'u Muradıyla buluşturacağız.