MHP'li Özdemir: Kerkük’te Türkmen Kardeşlerimizin Hak ve Hukukunun Gaspedilmesine Yönelik Sergilenen Oyunlar Beyhudedir

12
AĞU

MHP'li Özdemir: Kerkük’te Türkmen Kardeşlerimizin Hak ve Hukukunun Gaspedilmesine Yönelik Sergilenen Oyunlar Beyhudedir

MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir sosyal medya üzerinden açıklamalarda bulundu. MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda, İsrail ve ABD'nin Ortadoğu'da gerçekleştirdiği zulümlere, PKK/PYD terör örgütüne verilen desteğe ve Kerkük'teki Türkmenlere yönelik oyunlara dikkat çekti.

MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir sosyal medya üzerinden açıklamalarda bulundu. MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda, İsrail ve ABD'nin Ortadoğu'da gerçekleştirdiği zulümlere, PKK/PYD terör örgütüne verilen desteğe ve Kerkük'teki Türkmenlere yönelik oyunlara dikkat çekti. Özdemir, "İsrail soykırımcı, ABD ise destekçisidir,"ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir'in açıklamaları şöyle:
"Caniyahu ve İsrail, Müslümanlara yönelik soykırımlarına devam ederken, insanlık tarihininin en utanç verici soykırım eylemlerini gerçekleştiriyor. İnsanlık tarihinin en acımasız ve vahşi öldürme politikasını takip eden İsrail’in, bölgeyi toptan bir savaş ortamına sürüklemek istediği ise artık kesinlik kazanmıştır. Ne yaparlarsa yapsınlar Caniyahu ve soykırımda dahili bulunan herkes insanlık vicdanında da, hukuk nezdinde de mahkum olmaktan kaçamayacaktır. ABD yönetiminin ise sinsi bir şekilde, normal şartlarda var olmaması gereken İsrail gibi bir ülkeye destek vermek üzere donanma ve hava gücünü Ortadoğu ile beraber Akdeniz, Kızıldeniz, Basra Körfezi ve Hint Okyanusu’na konuşlandırması, Caniyahu’nun planladığı bölgesel savaşa hizmet ettiğini açık etmiştir. Siyonizm ABD’yi esir almıştır. İsrail soykırımcı, ABD ise destekçisidir. İsrail’in katliamlarını destekleyen ABD, Suriye’deki katliamların sorumlularından olan PKK/PYD terör örgütüne desteğine de devam etmektedir. Ne var ki bölge insanının PKK/PYD zulmüne karşı artık geçit vermeyeceğini göstermeye koyulması ise ABD’nin bölgesel politikalarının iflasa mahkum olduğunu işaret ediyor. Kerkük’te Türkmen kardeşlerimizin hak ve hukukunun gaspedilmesine yönelik sergilenen oyunlar ise beyhudedir. Türkmen varlığı Irak’ın geleceğinin teminatıdır. Türkmenlerin huzura ermediği bir iklimde Irak ve bölgenin istikrarından bahsedilemeyecektir. Kerkük Türk yurdudur, ebediyete kadar da Türk yurdu olarak kalacaktır. Irak’ı işgal eden ve ardından Türkmen varlığını yok sayan kürsel karanlık akıl, maksadına ulaşamayacaktır. Bu zihniyetin bölgemizi daha fazla zulüm, cinayet, kan ve göz yaşına mahkum etmesi kabul edilemez. MHP olarak Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin önerdiği üzere Kudüs Paktı çerçevesinde bölge ülkelerinin İsrail ve ABD zulmüne karşı, barış ve istikrar hedefiyle bir araya gelmesi büyük öneme sahiptir. MHP, Kudüs Davası’nın savunucusudur. Türkiye’nin istikrar, istiklal ve istikbal mücadelesinde, kanlı savaş baronlarına karşı verdiğimiz mücadelede hükümetimizin yanındadır. Herkes sussa da MHP her şart ve koşulda mazlumların yanında olacak, sonuna kadar hakkın tarafında bulunacaktır. Diğer yandan Ukrayna güçlerinin Rusya toprağı olan Kursk’u işgal etmeye koyulması da güney bölgemizin ardından kuzeyimizde de savaş, kan ve göz yaşının artacağı ve daha vahim olayların yaşanacağını açık etmiştir. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali nasıl ki doğru değilse, Ukrayna’nın da Rusya’yı işgale koyulması da doğru değildir. Ukrayna’nın işgal girişimi üzerinden, ikinci dünya savaşından kalma hesaplaşma ve restleşmeleri kaşıyan beyanlar ise sadece Avrupa ve Rusya arasında değil, Rusya ve NATO arasındaki gerginlikleri de daha üst seviyeye çıkarma hamlesidir. Rusya ve NATO arasında süregelen gerginliğin bir üst noktası sadece Doğu Avrupa için değil, tüm kıta ve hatta dünya için sonuçları tahmin dahi edilemeyecek yıkımlara sebebiyet verebilir. Bu sebeple küresel barış ve istikrarın tesisi için diplomatik kanalların sağduyulu, şuurlu ve soğukkanlı olarak çalışması her ülke açısından önem arz ediyor. Şeytani bir hedef için var gücüyle uğraş verenlere karşılık, insanlığın huzuru, onur ve haysiyeti için mücadele edecek zihniyete sahip devlet aklı bugün her ülkenin ihtiyacı haline gelmiştir. Bütün bunlar olurken, bölgesel ve küresel krizlerin aşılması hususunda Türkiye’nin hakem ve hamiliği başarılı neticeler vermeye devam ediyor. Son örneği Afrika kıtasında bulunan ve aralarında sorunların olduğu Etiyopya ile Somali’nin ilişkilerini normalleştirilmesi sürecinde de görüldüğü üzere ülkemiz, dünyanın her bölgesinde istikrar ve barışı hakim kılmak üzere küresel bir güç sorumluluğu ile hareket ediyor. Hamdolsun bunda da başarılı oluyoruz. Böylelikle istikrar vaad eden bir anlayışı adım adım, dalga dalga dünyaya yayma gayretinde muvaffak oluyoruz. 21. Yüzyılı cinayet ve vahşete dönüştürmeye çalışanlara karşılık huzur ve istikrarın hamisi olarak Türkiye dünyaya mührünü vurmaya devam edecektir."

KAYNAK